Siğil (kondilom) Nedir? 

Human papilloma virüsün ( hpv ) genital bölge derisi yada mukozası üzerinde yerleşmesi ile oluşan bir enfeksiyondur. Siğiller genellikle deriyle aynı renkte, deriden hafif kabarık, yüzeyi pürüzlü ve sert yapılardır. Siğillerin şekilleri bulunduğu yere göre değişmektedir.

Siğillerin belirtileri genital bölgede kaşındı, kadınlarda tedavi ile geçmeyen vajinal akıntı ve büyük tuvaletin yapılması sırasında ve sonrasında makat dan gelen kanamadır.

Siğil neden çıkar?

Siğiller her insanda oluşmaz daha doğrusu hpv virüsü her insanda siğil oluşturamaz. Siğilin bir insanda oluşması için bazı şartların olması gerekmektedir. Siğil neden çıkar aşağıda sıralanmıştır :

• Bağışıklık sistemi, immun sistemi bozuk olanlarda (kemoterapi ilaçı kullanımı, kanser olmak, kansızlık-anemi, organ nakli tedavisi almak, steroid kullanmak vs)
• Stresli bir yaşan tarzının olması, yol stresi, iş stresi çok olanlarda
• Düzensiz, dengesiz beslenmek, aşırı çalışmak, yorulmak
• Deri ve mukozanın bütünlüğünün bozulması ( vajina duvarında ve vajina girişinde kaşınma ile tırnakların kıllı deriye ve vajina mukozasına zarar vermesi
• Allerjik bünyeye sahip olanlarda
• En önemliside gerekli korunma önlemleri almadan bir çok kişi ile cinsel ilişki

Siğili oluşturan human papilloma ( hpv ) virüsünün yaklaşık 100 çeşidi vardır.

Siğile neden olan düşük risk taşıyan hpv tipleri :  6-11-40-42-43-44-54-61-70-72-81

Rahim ağzı kanserine yol açan yüksek risk taşıyan hpv tipleri :16-18-31-33-35-39-45-51-52-56-58-59-68-73-82

Siğillerden korunmanın en kolay ve basit yolu hpv aşısıdır. ( Hpv aşısı )

Siğil çok ciddi şikayet oluşturmayan, sık görülen ve sosyal hayatta bir çok soruna yol açan bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalar genital siğilleri her ne kadar kozmetik bir sorunmuş gibi değerlendirseler de cinsel yolla bulaşan bir hastalık olduğu için psikolojik sorunlara neden olurlar. Hastalar hem kozmetik hem psikolojik nedenlerden dolayı tedavi isteğinde bulunmaktadırlar.

Siğiller direk kişiden kişiye temas ile bulaşır bu temas daha çok cinsel ilişki şeklinde olmaktadır. Siğillerin direk temas dışındaki bulaşma yolları ortak kullanılan havlular, iç çamaşırlar, terlikler gibi giysiler ve havuz hamam ve kaplıcalar gibi nemli ortamlar yolu ile olmaktadır.  Siğil başka birisine bulaşır bulaşmaz belirti vermez, kişinin vücut  direncine göre aylarca sessiz bir şekilde kuluçka döneminde kalabilir. Kişinin vücut drenci kırıldığı zaman bir anda heryeri kaplayabilir. Genital siğillerin bulaşma özelliği diğer siğil çeşitlerinden çok daha fazladır. El ayak ve parmaklardaki siğillerin bulaşma ihtimalleri çok daha azdır.

Siğil için çok sayıda tedavi yöntemleri mevcut olup kişilere göre değişmektedir. Siğil  tedavilerinden bazılarını sadece doktorlar uygularken bazılarınıda hastanın kendisi de uygulayabilmektedir.

Siğil çeşitleri:

5 çeşit siğil vardır

    1- Genital siğil :

Cinsel ilişki ile bulaştığından daha sık erişkinlerde görülür ve kişinin yaşam kalitesini çok etkiler. Sayıları ve büyüklükleri çok farklılık gösterebilmektedir mercimek büyüklüğünde bir adet olabildiği gibi onlarcasının bir araya gelmesi ile tüm genital bölgeyi de sarabilmektedir. Hızlı yayılım gösterirler ve büyürler bir ay içinde 4-5 kat büyüklüğüne ulaşabilirler. Bu yüzden doktora ne kadar erken gidilirse tedaviside o kadar kolay, basit, hızlı ve en önemlisi vucuda yayılmadan yapılmış olur. Daha çok dış genital bölgeye yerleşim gösteren siğiller bayanlarda vajinanın içinde ve rahim ağzında da bulunabilmektedir. Çok eşli ve güvenlik önlemi olmadan cinsel ilişkiye girenlerde siğillere daha çok rastlanır. Siğiller rahim ağzını uzun süre tedavi edilmeden tutar ise kansere yol açabilmektedir ( Rahim ağzı kanseri ).

     2- Yaygın siğiller:

Bu tip siğiller parmaklarda, tırnak çevresinde ve ellerde çok yaygındır. Deri hasarının yani deri bütünlüğünün bozulduğu durumlarda ( şeytan tırnağının çekilmesi, tırnak yeme ,tırnak yolma gibi ) daha kolay çıkmasından dolayı bu tür siğiller çocuklarda daha sık görülür.

     3- Ayak tabanı siğilleri:

Diğer 3 siğil tipinden farklı olarak  bu tür siğiller deri içine gömülü olarak bulunur ve ağrı yapar. Tek yada çoklu gruplar halinde olabilir. Vücut ağırlığının basısına bağlı olarak üzerinde kanama odakları oluşabilir ve bu odaklar kırmızı siyah renkli noktacıklar halinde görülür. Ağrı siğilin büyüklüğüne, derinliğine ve kişinin kilosunun fazla olmasına göre değişmektedir.

     4- Düz siğiller:

Diğer siğil çeşitlerine göre daha küçük, yumuşak ve üzerleri düzdür. Sayıları çok fazla olabilmektedir. Vücudun  her yerinde olabilmelerine rağmen en fazla yüz ve saçlı deride gözlenmektedirler. En önemli özelliği ise üst kısımları düz olduğu için kolaylıkla gözden kaçabilmektedir.

     5- Dev siğiller ( Dev kondyloma akuminata): 

Bulunduğu yerde yayılım gösteren siğil türüdür. 10-15 cm büyüklüğüne ulaşabilirler. Genelde 40-45 yaşlarında gözlenir. Kanserleşme ihtimali % 50 ye kadar ulaşmaktadır. Ameliyat ile alınmasından sonra tekrarlama oranı % 65 dir. Ameliyatın büyüklüğü siğilin yayılımına göre değişmekle beraber siğilin tamamen ortadan kaldırılması tedavinin esasını oluşturmaktadır. Ameliyat dan sonra siğilin tekrarlamasını  engellemek için podofilin, interferon, radyasyon ve kemoterapi kullanılabilir.

Siğil nasıl bulaşır ( hpv virüsü nasıl bulaşır )?

Siğiller 3 şekilde bulaşır

     1. Kişiden kişiye temas yolu ile ( direk bulaş yolu )

Siğilin nedeni olan human papilloma virüsü (hpv) kendi kendine çoğalabilen ve başka yerlere yayılabilen bir vürüstür. Hastalığı  taşıyan kişi siğili hem kendi vücudunun başka yerlerine bulaştırabilir hemde başka birine bulaştırabilir. Bir kişi genital bölgesindeki siğili eliyle genital bölgesinin her yerine, ağzına ,gözüne bulaştırabildiği gibi başka bir kişiye de  bulaştırabilmektedir. Genital bölgeden- genital bölgeye, el yolu ile  genital bölgeye, oral sex yolu ile ağız kenarına siğil bulaşabilir.

    2. Ortak kullanılan eşyalar ve ortamlar yolu ile ( indirek yol )

Siğiller ortak kullanılan havlular,bornozlar,iç çamaşırlar,elbiseler ve terlik gibi giysiler ile bulaşabildiği gibi havuz, hamam, sahuna, kaplıca gibi ortak kullanılar nemli ortamlar yolu ile de bulaşabilir.

     3. Vajinal doğum sırasında ( vertikal bulaşma ):

Siğilin bulaşma  yollarından birisi de doğum sırasında annenin genital siğili cocuğa bulaşabilir. Bunu önlemenin tek yolu doğumun sezeryan ile yapılmasıdır.

Hpv belirtileri – Siğil belirtileri:

Hastaların hemen heman hepsinde makat etrafında, genital organların kıllı bölgesinde  (pubis ), küçük ve büyük dudakların üstünde, vajinada, penis, erkek yumurtalığında ele gelen değişik büyüklükte ve şekilde kitleler mevcuttur.

Genital bölgedeki kaşıntı en sık görülen şikayettir. Makat etrafındaki siğillerin sert ve kolay kanaması nedeni ile büyük tuvaletin yapılması sırasında ve sonrasında kanama gözlenir. Kadınlarda vajinal siğiller ilaç tedavisi ile geçmeyen akıntıya sebeb olabilirler.

Siğil tedavisi – siğil nasıl geçer – hpv tedavisi:

Siğili olan hastalar siğilin kendi vucutlarında yayılmasından, başka birisine bulaştırmaktan ve siğilin kansere dönüşmesinden kortukları için bir an önce tedavi olmak isterler.

Siğilin tedavisinde hasta ve doktoru arasında yakın bir işbirliği ve tekrarlayan muayeneler gereklidir. Bu ise hastalığın tedavi maliyetini arttırmaktadır bu nedenden dolayı ayaktan günübirlik cerrahi yöntem en uygun siğil tedavisi şeklidir.

Etki mekanizmaları farklı olan ilaçlar olmasına rağmen siğilin en iyi tedavisi şudur diyebileceğimiz bir ilaç tedavisi yoktur. Çünkü hpv virüsünü ilaçlarla vuçuttan tamamen temizleyebilmek mümkün değildir.  En etkili ve kesin siğil tedavisi cerrahi olarak  bütün siğillerin ortadan kaldırılmasıdır.

Hastanın seksüel partnerinin de muayene edilmesi ve siğil tespit edilirse onunda tedavi edilmesi gerekmektedir. Cinsel  ilişki sırasında kondom kullanılması cinsel ilişki ile bulaşan hastalıklar önlemesinde en iyi yöntem olsada hpv-siğil riskini azaltmasına rağmen tam olarak ortadan kaldırmaz.

Siğil tedaviye rağmen tekrarlama ihtimali olan bir hastalıktır. Siğilin tedavisinde en düşük maliyet ameliyat ile alınması ve yakılması iken en yüksek maliyetli tedavi ise podofilin-podofilotoksin ve interferon uygulanmasıdır.

Siğil tedavisi iki şekilde yapılmaktadır:

A. Siğilin İlaç Tedavisi :

Siğilin medikal  tedavisinde etki mekanizmaları farklı çok sayıda ilaç kullanılmaktadır. Bu ilaçlar ve etki mekanizmaları şöyledir.

B. Siğilin Cerrahi Tedavisi (Siğil ameliyatı);

1- Kriyoterapi (siğil  dondurma ) yöntemi :

Sıvı nitrojen veya karbondioksit yardımı ile siğillerin tahrip edilmesidir. Anestezi uygulamadan yapılabilmesi en büyük avantajıdır. Eğer siğil çok fazla büyük ise bu yöntem uygulanamaz. Siğil dondurma işlemi siğillerin nüks etmesi durumunda  tekrar tekrar uygulanıp siğil tamamen ortadan kaldırılabilir.

2- Koter ile siğil tedavisi ( siğil yakma ) :

Siğil tedavisinde en etkili yöntemlerden biri olarak bilinir. Hem iç hemde dış genital organlardaki siğillerin tedavisinde kolaylıkla kullanılabilir. Local anestezi kullanmak yeterlidir kişi isterse genel anestezide kullanılabilir. Bu yöntemde amaç 2. derecen yanık oluşturarak siğilin yok edilmesidir. Lazer yöntemi ile yapılan tedavi ile benzer etki mekanizmaları olmasına rağmen koter ile daha az yanık oluştuğundan iyileşme dönemi daha kısa ve kolay olmaktadır. Hpv virüsü   koter ile yakma  sırasında duman ile sağlık çalışanlarına bulaşabilir bu yüzden sağlıkçıların mutlaka maske kullanması gerekmektedir.

3- Lazer ile siğil tedavisi:

Teknolojinin gelişmesi ile lezar siğil tedavisine girmiştir. Karbondioksit lazer daha yüzeyel bir yanık oluşturması nedeni ile siğil tedavisinde kullanılmaktadır. Lazerle siğil yakma işleminden sonra ağrı çok az olmaktadır. Lazerin fiyatının yüksek olması ve özel yetişmiş elemenlara ihtiyaç olmasından bu tedavinin en önemli dezavantajıdır.

4- Fotodinamik siğil tedavisi:

Sİğil üzerine 5-aminolevunilik asid sürülmesini takiben üzerine kızıl ışın uygulanması şeklinde bir tedavidir. Etkili bir tedavi şekli değildir.

5- Cerrahi eksizyon (  siğil ameliyatı ):

En etkili ve kesin yöntem olarak bilinen yöntem budur. Küçük bir operasyon ile siğil tamamen ortadan kaldırılır.

Siğilin ilaç tedavileri:

A- İmiquimod:

Bu ilacın antiviral ve antitümoral etkisi vardır. Krem günde üç defa siğilin üzerine sürülür. Sağlam dokuya değdirilmemesi gerekir. İlacı fazla sürmek zararlıdır. İlaç 16 hafta kullanılmalıdır gerekirse tedavi 32 haftaya kadar uzatılabilmektedir.

B. Podofilin – podofilotoksin:

Podophyllum emoli bitkisinden elde edilen ve hpv virüsünün bölünerek çoğalmasını engelleyen ve sonunda virüsün ölmesini sağlayan bir ilaçtır. Sıvı şeklinde bir ilaçtır. Sağlam dokuya dokundurulmamalıdır. Bu ilaçın vucuda yan etkisi çok fazla olduğu için asla fazla miktarda kullanılmamalıdır. İlk uygulamayı takiben ilaç  1 saat sonra yıkanmalıdır. Günde 2 kez uygulanabilir. Siğiller ortadan kalkıncaya kadar tekrarlanabilir. Yüzde ve mukozal memranlarda kullanılmaz gebelikte kullanılmaz .

C. Bikloroasetik – Trikloroasetik  Asid:

Siğil üzerinde kimyasal yanık oluşturarak etkisini gösterir. Bu ilaç siğilin üzerine küçük bir çubuk yardımı ile sürülür.tedaviler 10 gün ara ile tekrarlanır. Bu ilaçı kullanırken cevre dokularda yanıklar oluşabilir.

D. 5-Fluorurasil ( 5-FU ):

Flor içeren bir ve hpv virüsünün dna sentezini inhibe eden bir antineoplastik bir ilaçtır. Amerikada bu ilaç kullanılmamaktadır.

E. İnterferon:

Hastanın bağışıklık sistemi siğilin ne zaman ortaya çıkacağı kuluçka döneminin ne kadar olacağı konusunda çok önemlidir. Bağışıklık sistemi zayıf olanlarda siğiller kısa sürede belirti verir ve hızla yayılıp büyüyebilir. Sağlıklı kişilerde siğili oluşturan hpv virüsü  % 20-30 oranında hastalığı oluşturamadan vücuttan atılır.

İnterferon ilacı kişinin bağışıklık sistemini güçlendirerek  siğili oluşturan hpv virüsünü kişinin kendi vücudu tarafından yok edilmesine yardım etmektedir. Yapılan çalışmalar interfon ilaçının da hpv virüsünü tam olarak yok edemediğini göstermiştir. İnterferon  local olarak sadece siğilin üstüne sürülebildiği gibi sistemik olarak tüm vücuda da verilebilir. Local interferon tedavisinin sistemik tedaviden daha etkili olduğu da kanıtlanmıştır.

Bağışıklık sistemini güçlendiren bazı ilaçlar ( lentinan, arabinogalactan, Echinacea ) siğil ameliyatı sonrası siğil tekrar oluşmasın diye  önerilmekte ise de bu ilaçların kullanımı yaygınlaşmamıştır.

F. Hpv aşısı:

Hpv aşısı bu virüs ile ilişkili hastalıklardan korunmada ve bu hastalıkların kontrol altına alınmasında en etkili yöntem olarak görülmektedir. Hpv aşısı kişi cinsel ilişki yaşamadan yapılırsa etkinliği çok daha fazla olacaktır.

Hpv aşıları kimlere yapılmalıdır:

• 9 ile 26 yaş arasındaki kadınlara yapılabilmektedir 11-12 yaş en uygun yaş olarak görülmektedir.
• Tercihen cinsel ilişki başlamadan
• İlk doz yapılıp diğerleri kacırıldıysa Catch –up ( telafi ) aşıları 13-26 yaş kadınlar ve  13-21 yaş erkekler
• 2014 yılında hpv aşısının 45 yaşaına kadar kadınlar yaptırabilir görüşü yaygınlaşmıştır.

Hpv aşısını avrupa ülelerinin çoğu ve amerika birleşik devletleri aşı takvimine almıştır. Kanada devleti ise hpv aşısını her yaşta kadına üçretsiz yapılmasını sağlamıştır.

Hpv aşısı gebelikte başlanmamalıdır. Emzirme döneminde güvenle yapılabilir.

Hpva aşısı gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır zamanla bütün ülkelerin aşı takvimine girecektir.

İki tane hpv aşısı vardır

Gardasil  : Bu aşı Hpv’nin 6-11-16-18 tiplerinden faydalanarak yapılmıştır. Koruma çapraz reaksiyon verdiği için diğer hpv tiplerine karşıda koruma sağlar. Aşı 0-1-6 . aylarda yapılır 5 yıl sonra tekrarlamak gerekebilir.

Servarix : Hpv’nin  16-18  tiplerinden yararlanılarak yapılmıştır . bu aşıda çapraz reaksiyon göstererek diğer hpv tiplerine karsı koruma sağlar. Aşı 0-1-6. aylarda yapılır 5 yıl sora tekrarlamak gerekebilir.